Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Değerli Başkanları ve Temsilcileri,
Saygıdeğer Katılımcılar,
Kıymetli Basın Mensupları,


Yedi yıl önce bugün, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişimi, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, aziz milletimiz ve kahraman güvenlik güçlerimiz sayesinde bozguna uğratılmıştır.

Bugün, bu onurlu direnişin, hainlerin yenilgiye uğratılmasının ve demokrasi zaferinin yedinci yıldönümü sebebiyle şehitlerimizi yad etmek, gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunmak ve demokrasimize kasteden bu ve benzeri girişimlere desteğin sürdürülebilmesi için toplumsal hafızamızı taze tutmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.

FETÖ tarafından planlanan, örgütün ordumuz içine sızdırılmış mensupları tarafından gerçekleştirilen darbe girişimiyle, 15 Temmuz gecesi, devletimiz, milletimiz ve demokrasimiz hedef alınmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanlığı, MİT Başkanlığı, Emniyet Özel Harekât Merkezi, Emniyet Genel Müdürlüğü binaları bombalanmış, Sayın Cumhurbaşkanımızın canına kastedilmiştir.

251 vatandaşımızın şehit olmasına ve iki binden fazla vatandaşımızın yaralanmasına neden olan bu darbe girişiminin bertaraf edilmesinde Türk halkı, kendi iradesi üzerinde bir güç tanımadığını, devletini ve demokratik kazanımlarını korumak için hayatını vermeye hazır olduğunu göstermiş, vatan ve millet uğruna kahramanca mücadele vermiştir.

Kıymetli Misafirler,

15 Temmuz darbe girişimi, Fetullahçı Terör Örgütünün devletimize ve milletimize yönelik yarattığı büyük tehdidi ortaya koymuştur. Yurtiçinde sürdürdüğümüz mücadele sonucunda sıkışan terör örgütü, yurtdışı faaliyetlerine ağırlık vermeye yönelmiştir.

Nitekim, FETÖ’nün yurtdışı yapılanmasıyla mücadele, Türk dış politikasının en öncelikli gündem maddelerinden biri olmuştur.

FETÖ; insani yardım, eğitim, ticaret, diyalog gibi kavramların arkasına saklanarak dünyanın farklı bölgelerinde etkinliğini sürdürmeye çalışmaktadır. Bu tehdidin farkına varan pek çok devlet, ülkesinde FETÖ ile bağlantılı okul ve STK’ların faaliyetlerine son vermiştir.

Alman muhataplarımızla yaptığımız temaslarda, her fırsatta, FETÖ’nün sadece ülkemiz için değil, Almanya için de güvenlik tehdidi olduğu gerçeğine işaret ediyoruz. Örgütün kendisine siyasi ve ekonomik nüfuz alanları yaratmayı amaçladığını, gerektiğinde bulunduğu ülkenin kanunlarını ihlal etmekten çekinmediğini, adeta gizli bir suç örgütü gibi çalıştığını vurguluyoruz.

Alman devletinden beklentimiz, örgütün Almanya’daki yapılanmasını görmezden gelmemesi, Almanya’ya kaçan darbecileri bir an evvel ortaya çıkarması, FETÖ’ye karşı gerekli adımları atmasıdır.

Biz, tüm ülkelerin, Türkiye’nin küresel ölçekteki terörizmle mücadelesine destek olmasını beklemekteyiz. Almanya’nın bu mücadelede arkadan gelen değil, ön alan, diğer ülkelere örnek olan bir konumda olmasını arzu ediyoruz.

FETÖ’nün yurtdışındaki yapılanmasına yönelik çabalarımızın uzun soluklu bir mücadele olduğunun bilincindeyiz. Türkiye, tam bağımsız bir ülke olarak, uluslararası hukuktan doğan hakları temelinde, devlet ve millet birlikteliği içerisinde bu doğrultudaki çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir.

Değerli Vatandaşlar,

1923’ten beri verdiğimiz mücadelede, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdiğimiz bugünlerde, yüksek hedefler belirlemiş durumdayız.

15 Temmuz kahramanları canları pahasına ülkemizin bağımsızlığını ve milli iradenin egemenliğini koruyarak Türk milletinin birlik ve beraberliğinden ne pahasına olursa olsun vazgeçmeyeceğini, Türk milletinin bağımsızlığına kasteden dahili ve harici hiçbir girişime teslim olunmayacağını ortaya koymuştur.

Ezelden beri hür yaşamış bir milletin mensupları olarak, sahip olduğumuz değerlere sımsıkı bağlı olduğumuzu her fırsatta gözler önüne sereceğiz.

Bu anlayışla, Türkiye’de olduğu gibi, Almanya’da da birlik ve beraberliğimizin daim olması hepimizin önceliği olmalıdır.

Bu vesileyle, 15 Temmuz şehitlerimizle beraber, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını, vatanımız için canını feda eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, onların aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, kahraman gazilerimize ve yüce milletimize şükranlarımı ve saygılarımı sunuyorum.

Bugün sizlere Eğitim Ataşemiz, değerli Hocamız Dr. Muhterem Dilbirliği’ni takdim etmekten mutluluk duyuyorum. Kendisi, 15 Temmuz darbe gecesinin şahitlerinden biri olarak, darbeye direnme sosyolojisi üzerine, başka bir değişle, demokrasiye sahip çıkma üzerine bir sunum yapacaktır.

Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyor, sözü, değerli düşüncelerini bizlerle paylaşacak olan Hocamıza bırakıyorum.

Teşekkür ederim.